Turpcu basın danışmanlığından yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Çukurca'da 8 askerimiz, bugün ise Dağlıca`da 1 askerimiz şehit oldu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerimiz başta olmak üzere tüm milletimize baş sağlığı ve sabır diliyor, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.
Ülkemizde ne yazık ki acılar artık birbirine karışıyor. Ülkemizde bombalar patlıyor, Kilis`e her gün roketler düşüyor, her gün askerlerimiz, polislerimiz şehit oluyor. Bu normal bir gündem değildir. Açılım sürecinde `analar ağlamasın` demişlerdi şimdi ülkenin dört bir yanı kan ağlıyor.
Her geçen gün uçuruma sürükleniyoruz. AKP’nin ülkeyi getirdiği bu durumdan havuz medyası dışında kimse memnun değil. AKP içinde gizli bir anket yapılsa onların dahi bu durumdan ne kadar rahatsız ve şikayetçi olduğunu görebiliriz. Esasında onlar da ülkenin gittiği sonu görüyorlar ama korkudan dile getiremiyorlar.
‘Komşularla sıfır sorun’ diye işe başlayanlar, bugün bütün komşularımızla kanlı bıçaklı hale geldiler. Mustafa Kemal Atatürk’ün `Yurtta Sulh, Cihanda Sulh` anlayışının yerinde şimdi yeller esiyor. Ülkemiz, emperyalistlerin emir eri durumuna düşürüldü. AKP Hükümeti `küresel aktör`, `bölgesel güç`, `bölgede oyun kurucu` olacaksınız denilerek kandırıldı. Onların projeleri hayata geçsin diye yapılanların bedelini bizim halkımız ödüyor.
Bu süreçte, AKP Hükümeti, Suriye’de yaşanan iç savaşa fazlasıyla müdahil olmuş, IŞİD ve benzeri radikal terör örgütlerinin bölgeye yerleşmelerine, yanı başımızda güçlenmelerine yol açarak tehlike ve tehditlerin bu noktaya varmasında ciddi sorumluluk üstlenmiştir. Türkiye bu sorundan ne tam olarak çıkabilmekte ne de bu konuda yeni adımlar atabilmektedir.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı olmakla övünen kişi şu anda oyun dışı bırakılmıştır, ancak proje hızlı şekilde ilerlemektedir. AKP’lilerin `öfkeli bir avuç genç`olarak tarif ettikleri IŞİD bugün çok büyük bir tehdittir. Sınırımızda tanklarımız, obüslerimiz IŞİD tarafından vurulmakta, Kilis`e roketlerle saldırılmaktadır. Maalesef Türkiye’yi yöneten siyasi ekip, memleketin dünyadaki duruşunu ne hale getirdi. Genel olarak dış politikada bugüne kadar izlenen politikalar nedeniyle ciddi tehdit altındayız.
Başkanlık sistemi diye durmadan muhtarlar toplantısı yapanlar, başkanlık için uğraştıkları zamanı, ülkenin bu derin sorunlarını çözmek, terör belasını memleketin başından defetmek için çabalasalardı belki şuan daha farklı bir durumda olurduk. Bundan daha vahim olan durum ise milletin duygularını suiistimal edip bu durumu başkanlık sistemini ülkeye getirmek için basamak olarak kullanmaya çalışan düşüncedir.
Başbakanın işine geçtiğimiz hafta son verilince, bütün AKP’liler bir anda bu konuda ne kadar istekli ve meziyetli olduklarını ortaya koymak için bıyık bırakma modasından başlamak üzere yarışa girdiler. Ülke yangın yeri, çocuklarımız ölüyor ancak ülkenin gündemi ile AKP’nin gündemi çok farklı. AKP’liler arasında şu an en düşük profil kim bunu ispatlama yarışı yaşanıyor.
Son olsun dedikçe gencecik evlatlarımızı toprağa vermeye devam ediyoruz. Bu durum normalleşmemelidir, şehitlerimiz bir sonraki şehitlerimiz gelene kadar hatırlanabilecek bir hale getirilmemelidir. Bu düşüncelerle, PKK terörünü, teröre destek verenleri, teröre göz yumanları, terörü besleyenleri bir kez daha lanetliyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerimiz başta olmak üzere tüm milletimize baş sağlığı ve sabır diliyorum.”
