-İbrahim Tığ-
Devrek’te sağlık rezaleti yaşandı. Yaşlı kadın “yatak yok” gerekçesiyle, 79 yaşındaki vatandaş da bir haftadır ilçenin tek üroloji uzmanına ulaşamadı.
Devrek’in İsabeyli Köyü’nde yaşayan 83 yaşındaki Hacer Gülün, ayaklarından rahatsızlığı artınca geçtiğimiz Pazartesi günü Devrek Devlet Hastanesi acil servisine başvurdu. Burada dahiliye ve kardiyoloji doktorları muayene etti. Durumu acildi. Ama doktorlar, “hastanede yerimiz yok” diyerek Hacer Gülün’ü evine gönderdi. Çarşamba günü ise, annesinin ayak ağrılarına dayanamadığını gören oğlu İsmail Gülün 112 acilden ambulansını çağırarak annesini Zonguldak Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Fakat iş işten geçmişti. Hacer Gülün tüm müdahalelere rağmen yoğun bakıma alındı.
İsmail Gülün olayı şöyle anlattı: “ Annemi Pazartesi günü hastanenin aciline götürdüm. Burada bir iki doktor muayene etti. Durumun acil olduğunu, gecikilmiş bir durum olduğunu söylediler. Hastanede yatağımız yok dediler ve bizi eve yolladılar. Oysa durum acildi, bizi Zonguldak’a sevk edecekleri yerde eve göndermelerine bir anlam veremedim. Annemi Zonguldak’a götürdüm iki ayağını keseceklerini söylediler. Ama ameliyata uygun olmadı. Şimdi annem yoğun bakımda.”
PROSTAT HASTASI BİR HAFTADIR DOKTOR ARIYOR
79 yaşındaki Muzaffer Yağcı’yı oğlu prostat ve idrarını tutamadığı için geçen Pazartesi günü Devrek Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hastanenin tek üroloğu Feyzullah Hasanoğlu’ydu. Kendisine üroloğun toplantıda olduğu söylendi, evine döndü. Çarşamba günü yine acile götürdü oğlu Muzaffer Yağcı’yı. Yine görüştürmediler ve tedavisini yaptıramadı babasının. Araya hatırı sayılır kişileri soktu. Babasını muayene ettirebilmek için oğul Lütfi Yağcı. En son Cuma günü saat: 13.30’da hastanenin aciline gelmesini söylediler kendisine. Geldi, üroloğu beklediler hastane girişinde. Bu kez de Zonguldak’a gittiğini söylediler kendisine. Lütfi Yağcı, babası Muzaffer Yağcı’yı bir haftadır aynı zamanda Hastane Başhekimi olan, ürolog Feyzullah Hasanoğlu’na muayene ettiremedi.
Olayı şöyle anlatıyor oğul Lütfi Yağcı: “Babam prostat hastası. İdrarını tutamıyor. Pazartesi günü Devrek Devlet Hastanesine götürdüm. İlçenin ve hastanenin tek üroloğu başhekimmiş. Bir türlü kendisine ulaşamadık. Artık gel-gitlerden bıktık. Parasıyla da olsun, babamı muayene ettirmek istiyorum. Ne zor imiş üroloğa ulaşmak. Babamın rahatsızlığı hala sürüyor. Oysa ben hükümetimizin sağlık da reformuna inanıyordum. Ama öyle değilmiş. Bir doktor başhekimim diye hasta muayene etmez mi, etmesi lazım. Buradan ilgililere sesleniyorum, hastaneler niçin var, doktorlar niçin var. Biz hala mağduruz, konuya bir el atsınlar istiyorum.”
Seçimler öncesinde; “İstediğim hastanede muayene oluyorum, istediğim doktora muayene oluyorum, istediğim eczaneden ilacımı alıyorum, üstelik hekimim var, hepsi de ücretsiz.” reklamıyla kandırılan insanımızın durumu bu!...
Oysa bugün bunların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor.
HERKES İSTEDİĞİ HASTANEYE GİDEBİLİR AMA PARASI VARSA
Her isteyen, istediği hastanede gidip tedavi olabiliyor bu doğru ama katkı payını öderse. Örneğin paranız yoksa, özel bir hastanede tedavi ya da ameliyat olamazsınız. Ne yazık ki uygulanan yanlış politikalarla birlikte her geçen gün sağlıkta doktorlar bile pasifize ediliyor, hedef gösteriliyor. Böyle giderse sağlık sistemi daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bu sorunların önüne geçilmelidir. Sağlık çalışanları ve vatandaş kaliteli sağlık hizmetini alma ve sunma imkanlarına kavuşmalıdır.
PARAN KADAR SAĞLIK DÖNEMİ
Özelde katkı payını ödemekte zorluk çeken vatandaş, yeniden Devlet kurumlarına dönüş yapıyor. Çünkü özel sağlık kuruluşlarına giden bir vatandaşın cebinden ortalama muayene ve MR çektirmişse, üstüne bir de verilen ilaçları almışsa ortalama en basit hesapla 100 TL para çıkıyor. Bu parayı da herkes veremiyor. Çünkü vatandaş ekonomik sıkıntı içinde. Ne yazık ki, her geçen gün sağlık paralı hale geliyor. Paran kadar sağlık dönemi ülkede şu an için hakim sistem ve bu yanlış anlayışta sorunların her alanda daha da büyümesine yol açıyor.
EKONOMİK SIKINTI NEDENİYLE DEVLET’E DÖNÜŞ VAR
Ortada bir mecburiyet var. Paran yoksa özel hastanelere de gidemiyorsun. Bu nedenle yeniden devlet kurumlarına gidiyoruz. Hal böyle olunca biz lafa değil tabiî ki icraata bakıyoruz. Sözde var ama özde durum farklı. İstenilen hastaneye gitmek artık paran yoksa hayal.
AKP’NİN SAĞLIK REKLAMI GERÇEĞİ YANSITMIYOR
“İstediğim hastanede tedavi oluyorum” reklamının gerçeği yansıtmıyor. Şöyle ki; Sağlık sigortalı hastalar eskiden öncelikle devlet ve üniversite hastanelerinde, sevk almak koşuluyla da sözleşmeli özel hastanelerde tedavi olabiliyorlardı. Evet, şimdilerde hepsinde değil ama Sosyal Güvenlik Kurumu'yla sözleşme imzalayan özel sağlık kurumlarında tedavi olabiliyorlar. Yalnız küçük bir sorun var; taburcu olurken önlerine konulan milyarlarca liralık faturayı ödeyebilmeleri gerekiyor.
