Advert
Advert
Advert

DEVREK EĞİTİM-SEN’DEN KADIN CİNAYETLERİNE TEPKİ

Eğitim- Sen Devrek Temsilciliği Kadın Platformu, kadın cinayetleri ile ilgili olarak bir basın açıklaması düzenledi.

 DEVREK EĞİTİM-SEN’DEN KADIN CİNAYETLERİNE TEPKİ
Bu içerik 2135 kez okundu.
Advert

 

-Göksel ONBAŞI-

 

   Eğitim- Sen Devrek Temsilciliği Kadın Platformu,  kadın cinayetleri ile ilgili olarak bir basın açıklaması düzenledi. Türkiye’de, kadına yönelik şiddetin her geçen gün katlanarak arttığını savunan Eğitim- Sen Devrek Temsilciliği Kadın Platformu üyeleri, Devrek’te çocukları tarafından bıçaklanarak öldürülen töre cinayetine kurban giden Nazlı Uyanık ve son olarak İstanbul Pendik’te öldürülen Pelin Palandöken’in kadın cinayetlerine kurban gittiğini hatırlattı.

   Kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığının vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ”İlçemizde yaşanan kadın cinayeti bizlere şiddetin soğuk yüzünü yeniden göstermiştir.  İki oğlu tarafından 9 bıçak darbesi ile öldürülen 44 yaşındaki Nazlı Uyanık’a kadınlar, kadın örgütleri sahip çıkmıştır. Bu töre cinayeti ne bir ilk ne de son olacaktır.  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun tuttuğu kadın cinayetleri istatistiği,  iç karartan tablonun değişmediğini aksine daha da kötüye gittiğini gözler önüne serdi. Erkek şiddeti sonucu 2016 yılında 367 kadın katledilirken 109 kadında ağır yaralanmıştır. 2017 yılının ilk 5 ayında öldürülen kadın sayısı 173’tür. Türkiye’deki kadın cinayetleri işlenmesinin sebebi “namus” olarak gösterilmektedir. Devletin kadınlarımızı koruyamaması, kendine ait bir yaşam kurma gücü verememesi, toplumda kadın dayanışması ve örgütlenmesinin yeterince güçlenmemiş olması gibi nedenler kadın cinayetlerinin arka planını oluşturmaktadır.  Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik çıkarılan yasaların çözüm olamamasının nedeni, düzenlenen yasaların kadını korumaktan çok ailenin korunmasına yönelik olmasıdır.  Kadın haklarını ve medeni kanunu hedef alan yasalarda yapılan son değişiklikler de bunu desteklemektedir. Nüfus hizmetleri yasasında yapılan değişiklikler içinde müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi, kadın ve çocukların haklarını istismar etmektedir. Bu yasa, en önemli Cumhuriyet kazanımlarından geri adım atılması, kadınların yine erkek sözüne ve egemenliğine tamamen terk edilmesi anlamına gelmektedir. Çocuk evliliklerinin kolaylaşması ve yaygınlaşması da bu yasanın sonuçları arasında olacaktır.  Kadın sivil toplum örgütlerinin etrafında gerçekleşen dayanışma ve tepki eylemleri, yasanın çıkarılmasını ertelemekte ve geciktirmektedir. Ancak, gösterilen tepki, yasayı geri çekici düzeyde değildir. Daha çok sese, tepkiye ve örgütlü güce kadınların ihtiyacı vardır.   Devrek’te yaşanan üzücü kadın cinayeti sonrası, Devrek’te  kadınların ve halkın gösterdiği duyarlılık çıkarılmak istenen kadın düşmanı yasalar konusunda da gösterilmeli ve toplumda bir duruş geliştirilmelidir. Kadınlar, büyük mücadelelerle elde ettikleri kazanımlarından bir yasayla vazgeçmemeli, yaşamlarını ne müftülere, ne kocalarına teslim etmemelidirler. Kadına yönelik şiddete karşı güçlü bir kadın sesi çıkarmak, bütün kadınları, kadın örgütlerini ilgilendirmelidir. İşte bunun için en yüksek sesimizle bu ülkede kadın cinayetleri son bulana kadar biz kadınlar olarak susmayacağız. Tecavüzü normalleştiren ve çocukları istismar eden erkek egemen sisteme ve temsilcilerine rağmen çocuklar başta olmak üzere kadınlar ve tüm ezilenler için yaşanabilir bir dünya kurma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
  2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
  MATEMATİĞİN DEHALARI DEVREK'TE TER DÖKTÜ
MATEMATİĞİN DEHALARI DEVREK'TE TER DÖKTÜ