Advert
Advert
Advert
DÜRÜSTLÜK …! (1)

DÜRÜSTLÜK …! (1)

Bu içerik 1618 kez okundu.

 

  Yeni Yaşam; değişim demektir. 
Şu ana kadar ki insanlık olarak edindiğimiz alışkanlıklar, inançlar, hırslar, öfkeler, ayrılıklar, savaşlar, nefretler, beklentiler ve NEFS ile bu dünyada huzur içinde yaşamamız mümkün değil. Bunu hepimiz; kişisel ilişkilerimizden, toplum ile olan iletişimizden, iş yapma şeklimize ve dünya ile etkileşimimize kadar her yönüyle biliyoruz.
Değişmemiz gerekli.
Ve değişmeden önce her şeyi oturtacağımız zemini seçmeliyiz.
Değişimleri nasıl yapacağız ve bizim için doğru olanı nasıl bulacağız?
Değişimlerin temel fonunu seçmezseniz ve orada sabit kalamazsanız, yapacağınız değişikliğin de makyaj tazelemekten pek farkı olmaz.
İnsanlık Ailesi olarak yüzyıllardır hatta binlerce yıldan beri makyaj tazeliyoruz. Ama *Biz aynı biziz. Değişen hiçbir şey yok.

Değişimimizi gerçek kılabilmemiz için önce dürüst olmalıyız
Yoksa nefsimiz bizi sürekli yanıltır. Çünkü Nefs değişmek istemez. Küçük cennetini bırakmak istemez. Ve bunun için de her yola başvurur. Makyavelist takılır. Her şeyi kendisi için ve hep en çoğunu ister. Şu anda dünyada yaşanan sefilliğin ve yoksulluğun oyunu gibidir. Dünya gelirinin büyük çoğunluğunu bir avuç insan alır ve diğerleri de bu bir avuç insan için çalışır.

Değişim her insanın kurtuluşu için kaçınılmazdır. Bize alıştırılan her şeyi, yaratılan sahte zevklerimizden alışkanlıklarımıza, öğretilen düşmanlıklarımıza, dünyayı sömüren tüketici alışkanlıklarımıza ve içimizde bitmeyen hırsı ve her şeyi bırakabilmeliyiz.
Her şeyi bırakabilmek ve bu bırakmanın farkındalığında kalmak ve bu farkındalıktan yeni sizi yaratmak değişimdir. Ve değişim tek bir şeyi gerektirir. Dürüst olmayı!!!
Kendimize dürüst olmayı.

Değişiyormuşuz gibi, sanki sorunlarımıza çözüm buluyormuşuz gibi, yine eski hamam eski tas gibi, aklımıza gelen her şey ile gerçekten ilgileniyormuş gibi yapmaktan vazgeçmeliyiz.
Yoksa HAYAT SİZDEN VAGEÇER.
Merhamet ediyormuş ama bir türlü eyleme geçecek vakit bulamıyormuşuz, imkan yaratamıyormuşuz gibi yapmaktan vazgeçmeliyiz.

Eski Tibet yazıtları derki; “Eylemsiz merhamet, kötülüğün tohumudur.”

Başkaları için değil. Kendimize karşı yalan söylemekten ve iki yüzlü olmaktan vazgeçmeliyiz. Kendimize karşı dürüst olabilirsek başkalarına karşıda dürüst olabiliriz.

Nasıl Dürüst olabiliriz?

Herkes, her şeyi kendi gözlüklerinin ardından ve kendi egosal dürüstlüğüne göre değerlendirmekte. Dürüstlük kişiden kişiye değişmekte.

Dürüstlük kendi çıkarlarımıza ve arzularımızın tatmin edilmesine uygun olarak şekil değiştirmekte. Ve bin bir kılığa girmekte. Neden, nasıl dürüst olmamız gerektiği ise çoktan unutulmuş durumda.
Ruhumuzun değerlerini tek tek kaybediyoruz. İşin en acıklı tarafı ise; duyarsızlığımızdan dolayı kaybettiğimizde anlıyoruz…. bizi çoktan bırakıp gittiklerini.

Doğruyu ve yanlışı, güzeli ve çirkini, iyiyi ve kötüyü tanımlarken ve bu değerleri toplumda, iletişimimizde, işlerimizde, değişimimizde kullanırken, kişilik zeminimizde sağlam bir “dürüstlük” ve “samimiyet” anlayışının ve farkındalığının olması gerekir.

Eğer kişilik zemininde dürüstlüğümüz ve samimiyetimiz yoksa; iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin kavramları birbirine karışır. Toplumda yaşayan herkesin kendine özel iyisi-kötüsü, doğrusu-yanlışı oluşur. Daha ileri gidersek herkesin kendine özel adalet anlayışı ve iletişim şekilleri oluşur.

Dürüst olmak basitçe DÜRÜST olmaktır.

Kendinle samimi olmaktır. Sadece kendin için dürüst olmaktır. İnsan içsel olarak neyi yapabileceğini ve neyi yamayacağını veya neyi isteyip neyi istemediğini ve ne olup ne olamayacağını bilir. İnsan kendi içinin dehlizlerinde ne kadar yalancı veya ne kadar objektif, ne kadar haklı veya haksız olduğunu bilir. İnsan içsel olarak kendini bilir. Nefsini tanır. Hırsını, isteklerini, nefretini, ihtiyaçlarını, bunları elde ediş yollarını, menfaatlerini ve bağımlılıklarını bilir. Bilir ama değişmek istemez.
Sürekli yalanlarla, yarınlara ertelenen iyi dileklerle, arzularına ve hırslarına bulduğu masum mazeretlerle gün geçirir. Ve arzularının isteklerinin peşi sıra dünya sahnesinden gelir geçer.

Yaşam sizden vazgeçmeden değişiniz. Değişmek için önce dürüst olunuz.

Yapabileceğiniz bir şey varsa vakit şimdidir. Yarın değil.
Yarın hiç kimse için vaat edilmedi.
Biz sadece şimdi burada olabiliriz.
Şimdi yapabileceğiniz, gücünüzün yettiği, elinizin kolunuzun uzandığı ne var ise, bu neyse bunu hemen yapınız.
Nefsin yarın ertelemesine kanmayınız. Çünkü yarın yok.

Gökkuşağının tüm renkleri sizi kaplasın Mavi benim kusura bakmayın… J

Haftaya devamı…

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 BAŞKAN ULUPINAR İLK MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
BAŞKAN ULUPINAR İLK MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
DEVREKLİ ÖĞRENCİ İL BİRİNCİSİ OLDU
DEVREKLİ ÖĞRENCİ İL BİRİNCİSİ OLDU