15 Temmuz hain Fethullahçı darbe girişimi, halkımızın da desteğiyle geri püskürtülmüş, başarısız kılınmıştır. Başarısız kılınması demokrasimizin ve ülkemizin en büyük kazanımıdır.
Meclis’te olsun olmasın bütün siyasi partiler, sendikalar, odalar, sivil toplum kuruluşları fiilen demokrasiden yana tavrını koymuş, darbecilere karşı elbirliğiyle mücadele etmiştir.
*
Bu alçak darbe girişimden bir kez daha anladık ki, hain FETÖ terör örgütü devletimizin hemen her birimine sinsice sızarak halkın oylarıyla iktidar olan hükümeti yıkmak için büyük bir çaba içindeymişler meğer.
Neyse ki, Türk milleti 15 Temmuz günü büyük ve acı bir demokrasi sınavından başarıyla geçmiş, bundan önce yaşanan darbelerin aksine, rejimine ve devletine sahip çıkmıştır. Bu noktada büyük Türk milletinin ortaya koyduğu feraset ve cesaret de her türlü övgüye layıktır.
*
Peki, darbelere neden karşı olmak zorundayız!
Darbe, demokrasi ve hukuk dışı yöntemler kullanılarak siyasal iktidarın değiştirilmesinin bir biçimidir.
Demokratik ülkelerde siyasal iktidarı değiştirmenin temel biçimi genel oy mekanizmasıdır, yani seçimlerdir. Yani Celal Ş. Telci’nin deyimiyle, “sandık”tır.
İktidarı beğenirsin, beğenmezsin ama çözümü sandıkta aramak demokrasidir, bireysel haktır.
*
Darbe, aynı zamanda militarizmin de bir biçimidir.
Yani silahla desteklenmiş, silah kullanmayı ve şiddeti meşru gören bir siyaset yapma biçimidir. Silah ve şiddetin de demokrasilerde yeri yoktur. Olamaz da…
Ama bu hain FETÖ terör örgütü seçilmiş hükümeti devirmek için, işin içine silahı ve şiddeti de koyarak yüzlerce insanımızın ölümüne neden olmuştur.
Bundan büyük hainlik ve alçaklıktan başka ne olabilir ki!...
*
Darbe hukuk dışılıktır. Mevcut Anayasa’nın rafa kaldırılmasıdır. Anayasası rafa kaldırılan bir ülkede barış ve huzur sağlanamaz.
Dolayısıyla da hukuk hepimize lazım…
Özgürlük ve demokrasi de öyle…
*
Halk, siyasal iktidarın meşru ve demokratik yöntemlerle değiştirilmesini, Siyasetin demokratik ve barışçıl yöntemlerle yürütülmesini, Toplumsal yaşamın şiddetten ve silahtan arındırılmasını isteyebilir ve savunabilir.
Bu anayasal ve demokratik bir haktır.
İşte biz de:
Militarizme karşı olduğumuz için, hukuku savunduğumuz için, sivil ve askeri darbelere karşıyız, karşı da olmak zorundayız.
*
Çözüm demokrasi, bağımsız yargı, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmadığı bir Türkiye’de hep birlikte yaşamaktır.
