Advert
Advert
Advert
MUTLU OLMA SANATI

MUTLU OLMA SANATI

Bu içerik 1820 kez okundu.

“Kendini tanımak, mutluluğun ilk kanunudur.”

Filozof Alain, mutluluğu tıpkı bir Kandinsky tablosunda kullanılan farklı renkler gibi hayatın tamamına yayar.

Mutluluğun birbirinden farklı tonları vardır: İyimserlik, kararlılık, özgüven, uyum ve denge vb. Alain, tüm bu renkleri bir tabloya sığdırarak, gerek eski çağlardan bu yana tüm ahlâk ve inanç sistemlerinde gerekse çağdaş psikolojide insanı mutluluğa götüren nitelikler, özellikler ve çabalar ile onu engelleyen sızlanmalar, sıkıntılar ve bencillikler üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmuştur.

“Ya doğru dürüst düşünmeli ya da hiç düşünmemeliyiz.” İyi bir uykunun, tabiata yararlı bir uyuma sanatının bile kendimizi yarı düşünce haline kaptırmaktan, iyice yönetilmemiş, başıboş bırakılmış düşüncelerle gündüz düşlerine dalmaktan daha iyi olduğu söylenir. Kendini tanımak, iyimserlik kendine söz vermeyi ve kararlı olmayı gerektirir. Mutsuzluğun kapısını mutluluğa açacak anahtar da belki de böyle kararlı ve güçlü bir uykunun sabahında zihni dolaşıkların düğümünü çözer.

Mutlu olmak yada bunu becerebilmek kesinlikle bir sanat. Ve bu sanatı icra edebilmek oldukça önemli. Çelişki Ve karmaşıklığına rağmen devam edebilmek için başlayan hergüne hep diri ve güçlü tutabilmek lazım yarına dair umutlarımızı…

Geçmişin keşkeleri ve geleceğin endişeleri, yaşadığımız anın en büyük düşmanı, amansız bir hırsız.

Kişisel yada genel onca sorun arasında becerebilmek önemli bunu. Kendimizden başlayarak etrafımıza yayacağımız ışık eminim ki aydınlık, sevgi ve hoşgörülü yarınlar demektir.

İnsanlarımız, hep keramet aradı durdu; halbuki keramet dürüst olmakta, namuslu olmakta, insan olmaktaydı...

Son söz olarak devletimizin kurucusu Gazı Mustafa Kemal Atatürk'ün Bu yaşadığımız günlere nerede ise bir asır önce nasıl ışık tuttuğunu algılama adına bir paylaşımla devam edeyim.

Tekkeler Hakkındaki Düşünceleri: “Tekkeler kesinlikle kapanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, her kolda doğru yolu gösterecek güce sahiptir. Hiçbirimiz tekkelerin uyarmasına muhtaç değiliz. Biz uygarlıktan, bilim ve teknikten kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz; başka bir şey tanımayız. Doğru yoldan sapmışların amacı, halkı kendinden geçmiş ve abdal yapmaktır. Halbuki halkımız, abdal ve kendinden geçmiş olmamaya karar vermiştir. Bunlar basit bir iş görünür; fakat önemi vardır. Biz dünya ailesi içinde uygarız. Her görüş noktasından uygarlığın gereklerini uygulayacağız.”
1925 (Mustafa Selim İmece, Atatürk'ün Ş.D.K. ve İS., s.68)
----
Tarikat Yapılanması ile İlgili Görüşü: “Ölülerden yardım istemek, uygar bir toplum için ayıptır. Var olan tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyevî ve manevî yaşamda mutluluğa eriştirmekten başka ne olabilir? Bugün bilimin, tekniğin, bütün kapsamıyla uygarlığın alevi karşısında filân veya falan şeyhin yol göstermesiyle maddî ve manevî mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye topluluğunda varlığını asla kabul etmiyorum. Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır.”
1925 (Atatürk'ün S.D.II, S. 215)

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
  2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
  MATEMATİĞİN DEHALARI DEVREK'TE TER DÖKTÜ
MATEMATİĞİN DEHALARI DEVREK'TE TER DÖKTÜ