İnanın Aziz Nesin öykülerine konu olacak olaylar yaşıyoruz memleketimizde. FETÖ suçlamasıyla gözaltına alan polis de FETÖ’cüymüş. Polisi gözaltına alanlar da, onları yargılayanlar da. Telefonlarında bir haberleşme sistemi (Bylock) olan herkesi gözaltına alıyorlar şimdilerde. Malûm terör örgütünün bir haberleşme sistemiymiş. Daha neler duyacağız yaşadıkça!
Kimin eli kimin cebinde belli değil vesselam. Vatandaşı FETÖ’cü diye gözaltına alan da FETÖ’cü… Peki biz kime inanacağız bu memlekette adil yargı adına?
Masumiyet karinesi bu olağanüstü dönemde rafta… Kim masum kim değil ayırdını yapmak da mümkün değil görünüyor. Ama görünen terör örgütünün siyasi ayağına bir türlü dokunulamıyor nedense! Oysa cumhurbaşkanı inlerine gireceğiz dememiş miydi? Terörün siyasi ayağı yok edilmedikçe terörden kurtulmak mümkün müdür sizce?
“Bizi aldatmışlar, uyutmuşlar, kumpasa getirmişler!” diyerek, milletimiz, Rabbimiz bizi affetsin diyerek işin için en sıyrılıvermek mümkün mü? Sadece soruyorum. Yorum yok!
SEN NEYMİŞSİN BE KARDEŞİM
Hani şu önceleri Fethullah’a muhterem demeden seslenmeyenler, şimdilerde en büyük Fethullah düşmanı oluverdiler. Malum televizyon kanallarında demedik laf bırakmıyorlar. Bu konuda birbirleriyle yarış bile ediyorlar adeta. Şimdi bu itirafçılar FETÖ’cü olmaktan kurtuldular mı? Hiç sanmam! Onların işlevleri şimdilik AKP’yi aklamak, CHP’ye FETÖ’cü damgasını yaftalamak… Bunda da hüsrana uğrayacaklar elbette. Çünkü bumerang, eninde sonunda döne döne sahibini bulur. Kuru balçık duvara yapışmaz derler atalarımız. Öyle iftira atmakla CHP’yi töhmet altında bırakamazlar. İftira atanların, Fethullah’la boy boy resimleri yayınlanıyor sosyal medyada. Ve o iftiracıların gıkı bile çıkmıyor. Enteresan olanı da onlar hakkında hiçbir işlem yapılmıyor…
REFERANDUM ÜZERİNE
İktidar, MHP’nin de desteğini almışa benziyor başkanlık konusunda. Bahçeli, grup toplantısındaki konuşmasıyla böyle bir algıyı yarattı. Hatta pilavdan dönenin kaşığı kırılsın diyerek de o algıyı pekiştirmiş oldu bir şekilde…
AKP başkan yardımcısı da Anayasa tasarısının Ocakta meclise sunulduktan sonra en geç nisan gibi referanduma gidilebileceğini açıkladı. Gerçi bazı AKP’liler bu açıklamanın parti kararı olmadığını, açıklama yapanın kişisel niyeti olabileceğini belirttiler ya “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” sözü boşa söylenmedi atalarımız tarafından bence… Mutlaka bir gerçeklik payı vardır bunun…
Cumhurbaşkanı da Bahçeli’ye bol bol teşekkür etti. Meclisi rahatlattığı için…
Önümüzdeki günler siyaseten ilginç olaylara sahne olacağa benzer. MHP de kendi içindeki huzursuzlukların derdinde ne yazık ki! Böyle giderse partinin genel seçimlerde barajı aşabileceği bile kuşkulu görünüyor…
