Advert
Advert
Advert
ZANLARIMIZ VE İKİ TORUN…

ZANLARIMIZ VE İKİ TORUN…

Bu içerik 1608 kez okundu.

  İnandığını bilmek, bilmediğine inanmak... 

  İnsanların var olanları öyle oldukları gibi bilmeye yönelmesi, bilimlerin yolunu açarken, var olanları öyle olmadıkları gibi bilmeye, (tasarlamaya, hayal etmeye değil) yönelmesi de inançlara yol açar...

  İnsan üç zaman boyutunda birden yaşıyor: Eylemesi ile şimdi de anımsamasıyla geçmişte, umut etmesiyle gelecekte...
Bellek, hayal ve tasavvur yetileri geçmişi şimdileştirmeyi gerçekleştirebiliyor. Bellek bitmiş olanı yinelerken hayal geçmişi canlandırmaya, eskiden olanı aynı duyum ve duygularla yeniden yaşamaya, geçmişte bırakmamaya, bitirmemeye çalışıyor. Tasavvur yeniden yaşanılması istenenleri umuda bağlayarak geleceğe uzatıyor.
İnsanın zaman ve varoluş girdabında kaybolmaması için elini uzattığı Tanrı düşüncesi iki çatışkıyı bir arada barındırır. Tanrı hem öncesizdir, ilktir ve herşeyi başlatandır; Hem de sonsuzdur ve her şeyi sona erdirebilir. Böylece bilinç doğal akışını bırakır, gerçek zamanın dışına çıkar. Bu noktadan sonra inanılan zaman başlar.
Velhasıl-ı kelam...
Geçmişteki şimdiler ömrün bir yarısı, gelecekteki şimdilerde diğer yarısı ...

***

   Abdülhamit Han’ın torunu olduğunu söyleyen Nilhan Osmanoğlu, parlamenter sistem eleştirisi yaptı geçtiğimiz hafta, okuyanlarınız vardır mutlaka…

Zat-ı alilerine göre; “Benim oyun tabi ki ‘evet’ten yana oldu. Bunun birçok sebebi var. Parlamenter sistemin benim değerlerime, benim dava adamı gördüğüm kişilere hep zarar verdiğini düşünüyorum. Örneklendirecek olursak Adnan Menderes ve dava arkadaşları parlamenter sistem yüzünden asılmadılar mı? Bu şekilde şehit edildiler. Darbeler bu dönemde yapıldı. Kenan Evren, 'Bir sağdan bir soldan astık' dediğinde o gençler bu parlamenter sistem yüzünden gittiler. Sonrasında rahmetli Turgut Özal, Çankaya Köşkü’ne bu parlamenter sistem yüzünden hapsedilmedi mi? Zehirlendiğinde yardıma koşacak ambulans dahi gidemedi. Birçok örnek verebiliriz bununla ilgili. Parlamenter sistemde yaşadığımız zorluklarla ilgili birçok örnek verebiliriz. Cumhurbaşkanımız okuduğu şiir yüzünden siyasi yasaklı hale gelmedi mi? İmam Hatipler kapatıldı, başörtülü kızlarımızı yerlerde sürüklediler. Bu parlamenter sistem yüzünden. Bu mu demokratik ülke? Kılıçdaroğlu diyor ya, 'Neyinize yetmedi parlamenter sistem' diye. Bizim canımıza yetti parlamenter sistem artık. O yüzden biz başkanlık sistemine evet diyoruz” dedi.

II. Abdulhamid'in torunu olup, resmi hanedan defterine kayıtlı son Osmanlı şehzadesi olan Ertuğrul Osman Efendi’nin 1999 yılında kendisi ile yapılan röportajda Atatürk ve Cumhuriyet hakkında söylediklerini içeren bir kesit ortaya çıktı.

Güneri Civaoğlu'nun sorularını yanıtladığı programda, her bir Türk'ün ve kendisinin Atatürk'e büyük bir borcu olduğunu söyleyen Ertuğrul Osman, "Çünkü memleketi kurtaran odur. O gelmeseydi Allah bilir ne olacaktı"ifadesini kullandı.

Civaoğlu'nun "Cumhuriyet yönetimi hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise "Bence Türkiye'de Cumhuriyet yönetimi olması lazım. Karışıklık olduğu zaman birisi çıkıp idareyi ele alması lazım fakat hanedandan olamaz. Çünkü hanedanlar bizde de bitti. İngiliz Hanedanlığı bugün bir lüksten ibarettir" yanıtını veriyor.

***

   "Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek âlimler çıkabilir." 

Mustafa Kemal Atatürk

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ERGİN ÖZKUL VE GÖKSU KEKLİK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
ERGİN ÖZKUL VE GÖKSU KEKLİK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
BAŞKAN BOZKURT: İNSAN ODAKLI PROJELERLE GELİYORUZ
BAŞKAN BOZKURT: İNSAN ODAKLI PROJELERLE GELİYORUZ