Birkaç günden beri sosyal medyada ve televizyon programlarında, devlete ait birçok kurumun “Varlık Fonu” na devredildiği haberleri dolaşıyor. Yorumcular bu fonun gelir düzeyi ileri düzeyde ülkelerde olduğunu, ülkenin refah ve bolluğunu etkilemeyeceğini söylüyor. Kaldı ki bizim memleketimizde daha anne karnında devletine borçlu olunuyorsa huzur ve refahtan söz etmek ne kadar doğrudur, tartışılır!

   Varlık Fonu’nun başına da cumhurbaşkanı danışmanlarından dört kişi getiriliyor. Benim kafama Yiğit Bulut takıldı bunlar içinde. Hangi ekonomi tahsiliyle böylesine ülkeyi ilgilendiren parasal kurumların başına yönetici olarak getirildi anlamak istiyorum. Bildiğim Yiğit Bulut daha kısa süre önce gazeteciydi!

                                                                 NEDEN HAYIR

   Anayasa referandumunda biz CHP olarak HAYIR tercihini yapacağız. Bunun da çok haklı nedenleri var elbette. Bu haklı tavrımızı, partisi, siyasal görüş ve anlayışı ne olursa olsun tüm insanlarımızla paylaşmak istiyorum:

1.      Bizler, tek adam rejimine hayır diyoruz. O tek adam, hem Meclis, hem de mahkeme olacak. Rejim değişecek, Cumhuriyet fiilen ortadan kalkacak. Zaten şu anda bile ülkeyi fiilen başkan olarak yöneten, eğer referandumdan kabul çıkarsa, ülkeyi “tek baş” olarak yönetecek. Böyle bir yönetim, istibdat dönemlerinde bile görülmemiş…

2.      Başkan olan kiişi, aynı zamanda partili olacak. Dahası partinin genel başkanı olarak devleti idare edecek. Bu durumda tarafsız olduğunu iddia edebilir mi? Devlet kapısında ancak kendi partisinden olanların yeri olacak. Muhalefete devlet idaresinde yer yok…

3.      Başkan, kanun yerine çıkardığı kararnamelerle, gerekirse meclisi feshedebilecek. Meclisin ve vekillerin etki gücü hiç olmayacak değişen rejimde. Cumhurbaşkanı A’dan Z’ye devlet bürokrasisini kendisi belirleyecek.

4.      Başkan, yardımcıları ve bakanlar suç işlemeleri halinde dört yüz milletvekilinin imzasıyla mahkemeye çıkacak. Gelecek sistemde bunun gerçekleşmesi neredeyse imkansız.

5.      Başkan, yargının sayısal çoğunluğunu kendi kontrolüne alıyor yapacağı tercihlerle. Böylece de bağımsız bir yargıdan söz etmenin olanağı da kalmıyor doğrusu. Benim merakım şu: Ya iki iktidar partili mahkemelik olursa, yargı neye göre karar verecek acaba? Kimi kayıracak o zaman!

6.      Ekonomide çöküş almış başını gidiyor, başkanlık sisteminde bu çöküşü durduracak bir sihirli değnek mi olacak acaba?

7.      Terör sona erecek diyenler, on beş yıldır bu ülkenin idaresini ellerinde tutuyor zaten. Çözüm süreci demediler mi? Oslo görüşmeleri, İmralı görüşmeleri daha dün gibi hafızamızda. Neden terörle mücadelede etkin kararlar almadılar? Oysa CHP Genel Başkanı, terör konusunda meclise getireceğiniz her yasayı kabul edeceğiz dememiş miydi? Mecliste yaptığı konuşm alar, basın açıklamaları buna tanıktır CHP Genel Başkanı’nın.

8.      Dini inançların, kışlanın, adliyenin, okulların siyaset dışında tutulması gerekir. Oysa getirilmek istenen sistemde, bütün bu değerler de başkanın mensup olduğu partiye göre düzenlenecek.

9.      Bölünmeye Hayır diyoruz. Çünkü, başkan, devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek.

10. Padişahlarda bile olmayan hakların, Atatürk’te bile bulunmayan hakların başkana verilmesine HAYIR diyoruz.