Nasıl ki, Devrek-Mengen arasındaki 5 bin 600 hektarlık ormanlık alan Bolu’ya verilirken ses çıkarmadıysak…
Düzce il sınırı Aşağı (Aksu) Yaylası’ndan 20 km daha Devrek sınırından içeri geldiğinde kayıtsız kalındıysa…
Bu memleketin sahibi yoktur, demektir…
*
Özbağı, Eğerci’nin belediyeleri kapanırken -üstelik iktidar partili başkanlar yönetiyordu- kayıtsız kalındıysa…
Tabur giderken…
Ses çıkaranımız olmadıysa üst düzeylerden…
Devrek’in sahibi yoktur, demektir.
*
Alparslan Köyü’nün yarısı Yenice sınırlarına dahil edilmişken…
Çaydeğirmeni-Devrek arasına HES’lerin kurulmasına izin çıkarılmışken…
Köyler ve şehir işsizlik ve göç nedeniyle boşalmışken…
Esnaf iş yapamaz hale düşürülmüşken, tek tek işyerleri kapanırken…
Şimdi meydanlardalar…
Sizden ‘oy’ isteyecekler, kapınızı çalıp…
“Seçim çaredir” diyecekler…
İnanmayın!...
Vurun yüzlerine kapıları…
Vurun!...
*
3 tane meslek yüksek okulu kurdular da bir fakülte kurduramadılar…
2’si iki yıllık, 1’i de 4 yıllık ama fakülte değil.
4 yıllık meslek yüksek okulu ile övünseler azdır!...
Övünüyorlar güzel iyi de, gelecek öğrencilerin barınacağı yurt yok..
İllizyonist gibi uyutuyorlar sizleri…
Hokkabaz Aydın çabası…
*
İşte bu yüzden ‘Battı balık’la ‘Allah Kerim’ arasında gidip geliyor Devrek…
*
Devrek’in sesi, gözü, kulağı olacaklardı.
Halkımızın Ankara’da kapıları olacaklardı.
Bırak kapı olmayı “köpekten geçiriveriyorlar” halkımızı Ankara’da.
Vazgeçtik bunları olmaktan…
Daha kötü şeylere gebe olmasın Devrek!...
*
Sormayacak mısınız?
Bu sınırlar neden değiştirildi,
Bu köyler neden boşaldı,
Bu işsizlik, göç neden oldu?, diye.
*
Memleketin sahibi yok!...
Ne demişti şair:
- Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır, Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır!...
*
Batıyoruz….
Beyler, batıyoruz…
Daha ne bekliyorsunuz?
