Bir yaz gecesi, iki sandala dolan gençler, Florya'da Cumhurbaşkanlığı Deniz Köşkü'nün açıklarında dolaşmakta, şarkı söyleyip eğlenmektedirler.
Sahilden bir üçüncü sandal onlara doğru gelir, içinde Atatürk vardır:
-Çocuklar eğlenmeniz hoşuma gitti, aranıza geldim!
Gençler çok sevinirler, heyecanlanırlar ve Atatürk'e sevgilerini, saygılarını ve "vatanı kurtardığı, Cumhuriyet'i kurduğu için minnetlerini" sunarlar.
Atatürk der ki:
-Ben bu devrimi babalarınızla, analarınızla, dayılarınızla birlikte yaptım. Şimdi size bir soru soracağım: Yeteneksiz bir ulusun başında olsaydım, bu devrimi yapabilir miydim?
Gençlerden biri atılır:
-Yeteneksiz bir milletten sizin gibi bir lider çıkmaz!"
Atatürk gencin elini sıkar:
-Bunu söylemenizi bekliyordum!
*
1933 yılında Türkiye'ye gelen Mısırlı politikacı Fikri Abaza'nın, dönüşünde "El Ahram" gazetesinde yayımlanan Türkiye izlenimlerinden:
-Yabancı mağazalar, kapılarının üstüne kendi dilleriyle yazılmış tabela asamazlar. İngiliz, Fransız, İtalyan, Amerikan, Yunanlıların Türkiye'de dilleri, yeni harflerle yazılı Türkçedir.
Türkler yalnız kapitülasyonları değil, kapitülasyondan yararlananları da ezmişler.
Ey büyük Gazi! Gözyaşlarımla karışık, gönülden kopan saygılarımı yüksek katına sunuyorum.
*
Erzurum'un Pasinler' ilçesinde deprem olur, evler yıkılır. Cumhuriyet ilan edileli bir yıl geçmiştir. Pasinler'de, Atatürk bir ihtiyara sorar:
-Hükümet sana kaç para verirse zararını karşılayabilirsin?
-Padişah bilir!
Atatürk gülümser:
-Padişah yok, onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım zararın ne kadar?
-Padişah bilir!
Atatürk kaymakama döner:
-Siz devrimi yayamamışsınız!
Kaymakam yardımcısı genç atılır:
-Köylere genelge yolladık Paşam!
-Oğlum genelge ile devrim olmaz!...
*
Atatürk'ü ve onun fikirlerini, ilkelerini anlamadan her 10 Kasım'da, Ah Atam, vah Atam, sen kalk ben yatam!" edebiyatıyla Atatürk'ü andıklarını sananlara...
*
Şimdi anladınız mı Atatürk Neden Büyük?
-Atatürk, İşte buların için büyüktür.
