Birileri yıllardır Zonguldak için “Emeğin Başkenti” olduğuna inanır, durur.

Her açılışta, her toplantı da söz edilir bu söylemden.

Bana kalırsa Zonguldak “Emeğin başkenti” hiç olmamıştır.

*

Emek; mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarıdır.

*

Evet, şurası doğru, Zonguldak maden ocakları sayesinde işçisi, emekçisi bol olan bir şehirdi yıllar yılı.

Şimdiler de ise 146 bin emeklisiyle emekli şehri oldu.

*

Emek kavramı işin içine girince, sömürü, azımsama, itip kakılma ortadan kalkar. Bu Zonguldak’ta hiç kalkmamıştır, böyle giderse de hiç kalkacağa da benzemiyor.

Zonguldak insanı vefakar, çileli, ne büyük acılar çekse de sinesine çekmesini bilen insandır. Kadını, genci, erkeği bağında, bahçesinde işinde gücünde çalışır durur.

Durur da, her seçim vakti geldiğinde yapacağını da yapar!

*

Emek kavramı biraz da ‘sol’ kavramıyla bağdaşır. Sermaye ise kapitalizmle…

Şimdi bakalım Zonguldak’ın genel durumuna!

Zonguldak 1924’te il olduğundan buyana çıkardığı milletvekili çoğunluğu hep “sağ” partiler de olmuştur. “Sol” partiler hiçbir dönem üstünlük sağlayamamıştır.

DP, ANAP, DYP, RP,MHP ve AKP gibi bütün sağ partilerin milletvekili olmuştur Zonguldak’tan.  CHP bir dönem, DSP 2 dönem üstünlük sağlayarak milletvekili çıkarmıştır.

Şevket Kazan, İsmail Hakkı Cerrahoğlu, Talat Asal gibi uç noktalardan insanları bile milletvekili yapmıştır Zonguldak.

*

Emek, işçi ve kömür özdeşleşen üç kavram.

İşçiyle özdeşen bir kurum da Genel Maden İşçileri Sendikası’dır.

Ve bu kurumun Leh Valessa’sı (Romanya’lı işçi lideri) olarak adlandırılan işçi lideri Şemsi Denizer bile milletvekili seçilememiştir bu şehirden. (SHP’den aday olmuştu)

Şimdi Zonguldak “emeğin başkenti” diyorlar…

Hep sağdan otlayalım sonra da sol kavramıyla Zonguldak’ı özdeştirelim.

Güldürmeyin insanı!

*

Özetle:

1949 yılında “Komünizmle Mücadele derneği de ilk kez Zonguldak’ta kurulmuştur.

Yeter mi?