Eskiler ; zaman ne çabuk da geçti,
Derlerdi de !
Bunlar ne diyor,derdim.
Şimdi,biz aynı duruma geldik;
Ulan..Bunca sene ne çabuk da
Geçti bee..
Diyoruz !
Yukarıda yazdığım “Eskiler “ kelimesinin
Doğrusu ; “ İhtiyarlar “ da ,
Kendime yakıştıramadığım için
Öyle yazdım.
Hoş ihtiyar filan değiliz de !
Her neyse,
Çabuk geçen bu seneler,
Engüzel şekilde
Devrek ve Köylerinde geçti.
Gökçebey’ de benim için Devrek,
Ve Devrek kadar sevgili.
Çolakpehlivan köyündeki vekil öğretmenliğim,
Ali’nin dedesi Recep amca ( Akyaz),
Üniversite 1.sınıfta beklemedeyim,
Rahmetli Necati Yalçın hocam,
Beni Çolakpehlivan köyüne vekil öğretmen olarak atamıştı.
İşte orada Recep amca ilk avukatlık dersini vermişti bana;
“ Bir dava vekili varmış,oğlu avukat çıkmış,
Ve hastalandığı bir gün babasının yerine duruşmaya o girmiş
Akşam eve gidince babasına “ Davayı bitirdim,baba “ demiş.
Babası kükremiş;” Ulan dava biter mi,onların sayesinde ben seni okuttum,deyyus,
“ Kaz,tavuk, nereden geliyor zannediyorsun “ diye azarlamış.
Mesleğe başladıktan sonra,Recep amca bana bir davasını vermişti.
Ve senelerce tavuk kaz getirdi.
V eee “ Davam ne zaman bitecek avukat bey “ diyemedi ,sevgili okurum.
Bu anımı hiç çekinmeden yazdım,
Çünkü,köylerimizde artık tavuk filan kalmadı !
Çolakpehlivan köyünden,Devrek’e,
Akın Sinemasında film seyretmeye,
Yürüyerek gidip gelmeler.
Geceleyin okul lojmanında
Lamba ışığında sohbetler.
18 yaş delikanlılığının
Güzellikleri…
Sahi ;
Altı kol iskambil oyununu,
Bileniniz var mı ?