Çok sevilen bir Veysel türküsü geldi aklıma birden:
Beni hor görme kardaşım
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan varolmuşuz
Sen gümüşsün ben sac mıyım?
Ne varise sende bende
Aynı varlık her bedende
Yarın mezara girende
Sen toksun da ben aç mıyım?
Kimi molla kimi derviş
Allah bize neler vermiş
Kimi arı çiçek dermiş
Sen balsın da ben çeç miyim?
Topraktandır cümle beden
Nefsini öldür ölmeden
Böyle emretmiş yaradan
Sen kalemsin ben uç muyum?
Tabiata Veysel aşık
Topraktan olduk kardaşık
Aynı yolcuyuz yoldaşık
Sen yolcusun ben baç mıyım?
Hani derler ya kefenin cebi yok diye! İşte öyle bir şey dünya yaşamı... Yaşamın başlangıcından sonuna nasıl yaşadın yaşadın! Öldükten sonra mal mülk para etmiyor artık. Çünkü kefeninle birlikte götüremiyorsun öbür dünyaya…
Bu ölümlü dünyada kavga niye, savaş niye, çekememezlik, kin, nefret, öfke niye…
Bu ölümlü dünyada paylaşılamayan ne? Ya da şöyle söyleyeyim: Paylaşamayanların savaşına katkı sunmak niye?
Veysel’in dediği gibi yaradan bizi topraktan yaratmamış mı? Öyleyse sadece ben değil, biz olarak düşünerek yaşamak doğru değil mi? Nefes almak, su içmek, topraktan yetişeni tüketmek hepimizin hakkı elbette. Sosyal yaşamda paylaşmak, birlikte sevinmek, birlikte üzülmek gibi bir derdimiz yok mu?
İşsizliğin kol gezdiği, ekonominin dar boğazlara girdiği bu memlekette insanca yaşamak için birbirimize sıkı sıkı sarılma zamanı geldi de geçiyor bile. Bırakalım artık şu iç çekişmeleri. Bırakalım artık komşularımızın iç işlerine karışmayı. Açlık sınırına dayanan bu milleti içinde bulunduğu dar boğazlardan çıkarmak için, ulusal gelirlerimizi silaha değil huzur ve refaha yatıralım. Unutmayalım ki patlayan her bomba, sıkılan her kurşun bizim çöküşümüzü hızlandırıyor sadece…
Giderek çok kötü günlere merdiven dayıyoruz adeta… Şehit vermediğimiz gün yok gibi. Kendi ceplerini düşünen para babaları, milleti birbirine kırdırarak kazançlarına kazanç katıyor. Ne kadar silah tüketirseniz, silah tacirleri için o kadar iyi doğrusu. Ne olur biraz sağduyulu olalım. Kardeş gibi yaşamak, bir ormanda bir ağaç gibi hür yaşamak… Başarabiliriz bunu…
Yeter ki kişisel hırslarımıza, harslarımıza yenik düşmeyelim. Yeter ki birilerinin güdümünde koyun misali yürümeyelim…