Yedigöller; Görülmesi ve yaşanması gereken ülkemizin cennet köşelerinden biridir.

   Sessiz ve sakin bünyesi, doyumsuz manzaraları, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, seyir terasları, çeşitli bitki ve ağaçlarıyla, piknik, fotoğraf çekme, spor yapma ve kamp kurmak için idealdir.

   İdari olarak Bolu iline bağlıdır, rahmetli Veysel Atasoy Ulaştırma Bakanlığı döneminde (80’li yılların ortaları) ilk Baston Festivali’ni Yedigöller’de yaptırarak Devrek’e dolayısıyla Zonguldak’a bağlatmaya çalıştı, ancak olmadı.

   Bolu siyasetçileri ağır bastı.

   Zaten köprübaşı barajını da sahipsizlikten Bolu’ya kaptırmadık mı? Birçok bölge müdürlükleri Zonguldak’tan alınıp neden başka vilayetlere kaydırıldı?

   Zonguldak’a yeterince sahip çıkılmadığından.

   Neyse; İki hafta önce Av. Kadir Karaçelebi kardeşimle Yedigöller’e gittik, sonra bu yoldan hiç gitmedik diyerek devam ettik Bolu’dan çıktık.

   Yol beton asfalt, manzaralar ve çeşmeler eşsiz, hayran olmamak elde değil.

   Bu hafta sonu hava güzeldi, yine Yedigöller’e ve aynı güzellikleri tekrar yaşamak için Atmaca seyir tarlasında biraz eğlendikten sonra aynı yoldan Bolu’ya indik.

    Rahmetli Av. Hüsnü abimiz Yedigöller hayranıydı, sık sık anılarımızı yad ederek Hüsnü abimizi andık.

   Devrek, Dirgine Yedigöller arası yollar bozuk toz toprak içinde… Atmaca seyir terasından sonra ise Bolu’ya kadar tertemiz, bakımlı.

   Kıskanmamak elde değil.

   Yetkililerden, bu cennet köşesi turistik milli parkımıza biraz ilgi göstermelerini istiyoruz.

   Doğal hayat hayattır.!

                                                      ARINÇ

   Bülent Arınç; 16 Nisan’dan sonra Melih Gökçek’in “Parsel, parsel sattıklarını” ve diğer gerçekleri açıklayacağını belirterek; “Birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyor ise… altını kirletmiştir” demişti.

   Kamuoyu; Deniz Feneri’nden, büyük ihalelere, AKP-FETÖ- PKK ilişkilerine kadar perde arkasını çok iyi bildiği kanaatinde.

   Bay Arınç artık zamanı gelmedi mi?

   Tüm bu açıklamaları yapıpta, bildiklerini ortaya dökmezsen senin Melih’ten ne farkın kalır.!

                                TAM KANUNSUZLUK OLUŞMAMIŞTIR

   Bu anekdot; Bahattin Durak hocamdan alıntıdır.

  1960’lı yıllar.

   Hakimin karşısına iki genç çıkartılır.

  Hakim kıza sorar;

-          Söyle kızım, “Bu adam Zeker-u Ekberi senin fecri mübareğine tekelluk etti mi, etmedi mi?”

Kız kıpkırmızı kesilir, parmağının ucunu göstererek, “Bu kadar etti” hakim bey der.

  Hakim katibeye döner ve yaz kızım der; “Tekelluk etmiştir… Zira o nalet oraya kadar gelince, orada durmaz.!”

  GÜNÜN SÖZÜ: “Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın.”

                                                                                                          (Mevlana)