Bu yakıştırma ancak bizim gibi memleketlerde görülür. Akşam ne yediğini unutanların haylice olduğu memleketler, kendi sırtlarından köşeyi dönenleri tıpkı bir velinimet gibi görür ve başlarından hiç eksik etmezler onları. Hal böyle olunca da ortalarda ne adalet kalır, ne hak hukuk ne de demokrasi kırıntıları.

   Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası kısa sürede gerçekleştirilen uygarlık alanındaki ilerlemeler bile tu kaka oluverir! Kurtuluş önderi geçen bunca zaman sonra sanki bu ülkeye ihanet edenler listesine alınıverir. Heykelleri kaldırılır ortadan. Duvardaki resimleri ters çevrilir, yırtılır, atılır sağa sola. Hakkında olmadık öyküler uydurulur. Öyküleri uyduranlar da sahici sanırlar uydurduklarına…

   Her fırsatta CHP’ye çamur atmayı kendilerine alışkanlık edinenler, açık açık isim vermeseler de Atatürk’ten ve onun her daim yanında yer alan ikinci adam İnönü’den söz ediyorlar. Atatürk devrimlerini tu kaka diye yutturmaya çalışıyorlar. Tek parti yönetiminde yaşanan bazı sorunları bugünlere evirip parti için bir yok etme, itibarsızlaştırma gayreti gösteriyorlar. Oysa olayları yaşandığı dönem koşulları içinde değerlendirmek gerektiğini hepimizden önce ve fazla onlar biliyor elbette.

   Son günlerde CHP üzerine saldırıların dozu iyice artmaya başladı. Metal yorgunu diye görevden sorgusuz sualsiz alınan belediye başkanlarına CHP sahip çıkıyormuş gibi görününce bu kez okların yönü CHP’ye çevrildi. Demokratik olmayan yöntemlerle görevden alma girişimlerinin CHP tarafından da yapılması gibi abuk subuk söylemler başladı iktidar partisi yetkililerince. CHP lideri de gereken yanıtı vermekte gecikmedi. Basın önünden doğru kendi partisi belediye başkanlarına teşekkür etti çalışmaları nedeniyle. Bir genel başkandan bekleneni yaptı yani…

   Memlekette iktidardan yana olan basın mensupları, akademisyenler, öğretim üyeleri, iş insanları, daha da düşündürücü olanı “Öl de ölelim, gel de gelelim!” diyen beyaz kefenli göstericiler bilmiyorlar ki gün gelir devran gelir, sıra size de gelir. Eğer bir gün, sizin de işe yaramayacağınıza kanaat getirilirse boş çuval gibi ortalara atılıverirsiniz alimallah. Bunun birçok örneği mevcut değil mi iktidar kanadında?

   Demokrasi, hak – hukuk, adalet herkes için gerekli. Hele aldığı, kazandığı parayla onurlu bir yaşam sürdürmeye çalışanlara daha çok gerekli… Öyleyse yapılacak tek bir şey kalıyor: Akşam yediklerini unutmamak… Değil mi?